TARİHÇE

TARİHÇE

 

Afyon’un yerlilerinden olan SAVRUKOĞLU ailesi, 1900’lerin başlarından bugüne ismi demircilikle anılan bir ailedir. Demircilikle anılan ilk ismi ise eli yüzü is pas içinde olduğu için yörede ”KARA MEHMET” Olarak bilinen Savrukoğlu Mehmet’in oğlu İbrahim Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı yıllarında yedi yıl cephelerde savaşır. Son olarak Yemen Cephesi’nde savaşan İbrahim, savaş bitince kör bir eşeğin sırtında memleketine döner.

İbrahim yıllar sonra memleketine döner, fakat bu kez de yıllar süren savaşların getirdiği açlık ve sefaletle boğuşmak zorundadır. İbrahim; döner dönmez babasının Afyon’un tarihi Demirciler İçi bölgesindeki küçük demirci dükkânında çalışmaya başlar. Bu dükkânda atlar için nal, nal çivisi ve el aletleri yapımı ve tamirat larıyla uğraşırlar. Dükkânda ayrıca o dönem tarımda kullanılan aletlerin tamiri ve pulluk imalatı da yapılır. Köylünün ihtiyaçları bir yıl boyunca giderilir ve ala caklar hasat sonunda ürün olarak tahsil edilir. Kim ne hasat etmişse ondan vererek borçlarını kapatır. Savrukoğlu Mehmet ve oğlu İbrahim de aldıkları bu ürünleri takas ederek kendi ihtiyaçlarını görürler.
Savrukoğlu Mehmet henüz genç yaşta hayatını kaybedince İbrahim tek başına çalışmaya devam eder. Elektriğin henüz olmadığı o yıllarda demir dövmek için imece çalışılır. Ustalar örsün etrafında toplanır, içlerinden biri orkestra şefi gibi dövülecek yeri küçük bir çekiçle gösterir ve herkes sırayla aynı yere vurur. Hatta herkesin aynı açıyla vurması için, herkesin boyuna göre basamaklar yapılır.

“OĞLUNUN ADINI HALİL İBRAHIM KOYARSAN YAŞAYACAK”

Savaştan dönünce evlenen İbrahim uzun yıllar çocuk sahibi olamaz. Tam 13 çocuğu vefat eder. İbrahim’in bu durumunu bilen bir hoca, “Oğlunun adını Halil İbrahim koyarsan yaşayacak” der. Bunun üzerine doğan ilk çocuğuna Halil İbrahim adını verir. Halil İbrahim Savrukoğlu 1927 yılında dünyaya gelir. Halil İbrahim ortaokulu bitirdikten sonra babası at arabası yapan bir tanıdığının yanına çırak olarak verir. O dönemlerde kullanılan at arabalarının teker ve dingillerinin yapımı ve tamirat işlerini öğrenir. Halil İbrahim Savrukoğlu at arabası işleri yaparken Babası İbrahim Savrukoğlu demircilik ve dövme işlerine devam eder. Bir süre sonra hastalanan İbrahim Savrukoğlu, oğlu Halil İbrahim’e artık çalışamayacağını, dükkânın başına geçerek işleri
devralmasını söyler. Bunun üzerine Halil İbrahim at arabası işleri yaptığı dükkândan ayrılır ve babasının dükkânında çalışmaya başlar. İbrahim Savrukoğlu ise birkaç yıl sonra Hac’da vefat eder. Halil İbrahim Savrukoğlu 1948 yılında evlenir.

 

 SERI ÜRETIME GEÇILIR

1950 yılında dükkâna “Halil İbrahim Savrukoğlu” tabelasını astırır ve çalışmaya devam eder. Halil İbrahim Savrukoğlu teknolojiye meraklı ve yenilikçi biridir. O dönem şahmerdan denen havalı presi Afyon bölgesinde ilk kullanan kişidir. Babası ve dedesinden farklı olarak seri üretime geçmeyi düşünür ve 1950 yılında kazma ve manivela üretimine başlar. Makineler alır, kalıplar yaptırır ve kısa süre içinde günde 320 kazma yapabilecek kapasiteye
ulaşır. Yaptığı kazma ve manivelaları pazarlamak için elinde çantası tüm Türkiye’yi gezer. Ayrıca devlet kurumlarının kazma ve manivela için açtığı ihalelere de girer ve bu şekilde de mal satmaya devam eder. Halil İbrahim Savrukoğlu’nun en küçük çocuğu Bahattin Savrukoğlu 1959 yılında dünyaya gelir. 1965’e kadar 15 yıl boyunca kazma ve manivela üretimine devam eder. Bu süre zarfında dükkânına bitişik dükkânları da alır ve birleştirir bu sayede kamyon dolusu kazma çıkaracak üretim başlar. Yeniliklere açık ve girişimci biri olan Halil İbrahim Savrukoğlu bu sayede dövme işinde isim yapar.

 

DEVE BOYNU-OK YAPIMI BAŞLAR

İkinci Dünya Savaşı sonrasında yürürlüğe konulan Marshall Yardımları ile Türkiye’de traktör sayısı hızla artar. Traktörlerle birlikte arka ekipmanları da gelmektedir. Türkiye’de ilk pulluk üreten Aydınlı firma, pulluk üretmeye karar verdiğinde pulluğun deve boynu-ok denen kısmını yapacak kimse bulamazlar. O yıllarda malzeme sıkıntısı vardır ve bu parçalar hurda malzemelerden veya tren raylarından yapılmaktadır. Aydınlı firma bu parçaları yapacak usta arayışlarının sonunda Halil İbrahim Savrukoğlu’na ulaşırlar ve anlaşırlar. Halil İbrahim Savrukoğlu böylece 1965 yılında bu firma için bu parçaları imal etmeye başlar. Bu dönemde 200 metrekarelik bir alanda 10 kadar işçi ile çalışmaya devam edilir. Kazma ve manivela yapımı bırakılır ve sadece deve boynu-ok yapımı devam eder.

“İŞİ HAKKIYLA YAPARSAN İŞİN DEVAMLI OLUR”

Pulluk ve ok ihtiyacının her geçen gün artmasıyla, bu işi öğrenmek isteyenler de çoğalır. Bir gün Antep’ten gelen genç biri paraya ihtiyacı olduğunu ve çıraklık yapmak istediğini söyler. Halil İbrahim Savrukoğlu işe aldığı gencin sürekli makineleri ve kalıpları incelediğini fark eder. Sonunda genci yanına çağırır ve “Benim şimdiye kadar çok işçim oldu ama senin kadar makineleri ve kalıpları incelemedi. Sen neden böylesin?” diye sorar. Bunun üzerine genç “İtiraf edeyim, benim Antep’te demirci atölyem var ve buraya bu işi öğrenmeye geldim” der. Halil İbrahim Savrukoğlu bu duruma hiç kızmaz, hatta kalıplarını yaptırır gereken tezgâhlar için yardımcı olur ve genç adamı gönderir. Halil İbrahim Savrukoğlu çalışanlarına her zaman yardımcı olmuş, el vermiş bir ustadır. Kendi dükkânını açmak isteyen kalfalarına da yardımcı olur. Ayrılırken de hepsine “İşi hakkıyla yaparsan işin devamlı olur” diye de öğüt verir.

 

İKI KUZEN PULLUK YAPIMINA BAŞLAR

Zaman içinde artan traktör sayısı ile birlikte pulluk üreten farklı firmalar ortaya çıkar ve onlar da parça istemeye başlar. Böylece dışarıdan gelen siparişler de
yapılmaya başlanır. 1970’li yıllara gelindiğinde firmada dördüncü kuşak yavaş yavaş görev almaya başlar. Halil İbrahim Savrukoğlu’nun oğlu Bahattin Savrukoğlu ve kuzeni İbrahim Şengül yavaş yavaş atölyede iş öğrenmeye başlar. Bahattin Savrukoğlu ve kuzeni İbrahim Şengül1977 yılında meslek lisesi torna tesviye bölümünden mezunu olurlar. İki kuzen okullarını bitirince pulluğun kendini yapalım der ve 1978 yılında sanayide bir atölye açarlar. Böylece bir firma dövme işi yaparken diğer firma dövülen parçalardan komple nihai ürün imalatına başlar. 1990’lı yıllar gelindiğinde ne sanayide makinelerin yapıldığı atölye ne de Halil İbrahim Savrukoğlu’nun atölyesi ihtiyacı karşılayabilir. Böylece yeni bir fabrika arayışına girilir. Organize Sanayi Bölgesi’nden 5 bin metre karelik bir arazi alınır ve buranın 350 metre karesi kapatılarak 1993 yılında iki işletme tek çatı altında toplanır. Bu dönemde toplamda 20 işçiyle çalışmaya devam edilir.

 

“BİZ SİZİN YERİNİZE ÇİLE ÇEKTİK, TECRÜBE EDİNDİK”

Halil İbrahim Savrukoğlu yani fabrikanın tüm yapım aşamalarında var olmasına rağmen fabrikanın açılışını göremeden 1992 yılında vefat eder. O da babası gibi hacdayken veda eder hayata. Çalışma hayatı boyunca yeniliklere açık ve girişimci olan Halil İbrahim Savrukoğlu oğluna ve yeğenine her zaman, “Büyükleriniz tecrübelerinden faydalanırsanız başınız saçınız ağarmadan doğruyu öğrenirsiniz. Biz sizin yerinize çile çektik, tecrübe edindik. Siz bu tecrübeleri kullanarak daha doğru kararlar verip, işinizde başarılı olabilirsiniz” der. Halil İbrahim Savrukoğlu vefat edince işletme Bahattin Savrukoğlu ve kuzeni İbrahim Sengül’e kalır. Yeni fabrikaya geçildikten sonra firma yerel fuarlara katılmaya başlar. 1990’lı yıllar firmanın yeni ürünler ve bayiliklerle büyüdüğü yıllar olur. Kapalı üretim alanı 700 metre kareye çıkarken çalışan sayısı da gün geçtikçe artar. 1998 yılına gelindiğinde imalat ve satış yerlerinin ayrılmasına karar verilir. Satış pazarlama için açılan yeni dükkânda distribütörlükler alınarak hasat makinesi, ekim makinesi gibi üretimi olamayan makinelerinde de satışına başlanır. Satış pazarlama ağı bu şekilde büyümeye devam eder. 2009 yılına gelindiğinde Savrukoğlu Ziraat Makinaları hızla büyümüş ve 5 bin metrekarenin tamamı kapatılmıştır. 2009 yılı ayrıca ilk ihracatın da yapıldığı yıl olur. İlk kez Yunanistan’a pulluk ihraç edilir. İhracatın başlamasıyla birlikte kapasite ve çalışan sayısı da artar.Ürünlerin çeşitlenmesi ve personel sayısının artmasıyla birlikte firmada kurumsallaşma çalışmaları başlar. 2009 yılında başlayan ihracat süreciyle birlikte uluslararası fuarlara katılmaya başlar firma. Başta Irak, Kuzey Afrika, Balkanlar ve Türk cumhuriyetleri olmak üzere ihracat ağı genişler. Bu dönemde tezgahlar modernize edilir ve üretime endüstriyel robotlar dahil edilir.

BEŞİNCİ KUŞAK GÖREV ALIR

Savrukoğlu Ziraat Makinaları’nda bugün beşinci kuşak görev almış duruma. Önce 2008 yılında İbrahim Şengül’ün oğlu Ahmet Şengül, ardından 2014 yılında Bahattin Savrukoğlu’nun oğlu İbrahim Savrukoğlu firmada profesyonel olarak çalışmaya başlamış. İki kuzen de öğrenim dönemlerinde tatillerde firmada çıraklık yaparak işleri öğrenmişler. 1987 doğumlu Ahmet
Şengül işletme öğreniminin arından firmanın satış pazarlama ve finans yönetimi bölümünde çalışmaya başlamış. 1990 doğumlu İbrahim Savrukoğlu İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünü ve yine aynı alanda yüksek lisansını bitirdikten sonra savunma sanayi alanında faaliyet gösteren bir firmada bir dönem çalışmış. Ardından firmaya gelerek ar-ge,
endüstriyel robot, mekatronik otomasyon sistemlerinin imalata entegrasyonu gibi alanlarda çalışmaya başlamış. Savrukoğlu Ziraat Makinaları’nın Ar-Ge alanında ileriye dönük projeleri olduğunu belirten Ar-Ge Müdürü İbrahim Savrukoğlu, “Şu an imalat kapasitesinin artırılması, otomasyon sistemlerinin geliştirilmesi ve hata oranlarının minimize edilmesine yönelik çalışmalarımız
var. İhracat payımız bugün yüzde yirmiler civarında. Bu oranı yükseltmeye çalışıyoruz. Hemen her bölgede, 80 bayiliğimiz var. Ar-Ge anlamında ileriye dönük projelerimiz var. Bugün pulluk ve kültivatör var fakat biz şimdiden 10-15 yıl sonra toprak işleme alanında neler trend oluru düşünerek çalışmalar yapıyoruz. Bu konularda çalışan altı tane yüksek mühendisimiz var. Şu an hassas tarım makineleri üzerine Tübitak destekli bir çalışmamız var. Yakında bu çalışmaları tamamlayacağız. Bu konuda konsept ürünlerimiz var fakat şimdilik ticari bir ürünümüz yok. Hassas tarım henüz çok yeni bir alan. 5-10 yıl içinde bu alanın büyüyeceğini ve dünyadaki trendin de bu yöne kayacağını düşünüyoruz” diyor. Bugün Savrukoğlu Ziraat Makinaları 2017 yılında yaptığı
yeni fabrika yatırımı ile 11 bin metrekaresi kapalı olmak üzere toplamda 23 bin metrekare alanda 55 çalışanıyla üretime devam ediyor. 7 ülkeye sürekli ihracatı olan firma son teknolojiyle donatılmış malzeme laboratuvarı ve ar-ge departmanı ile çalışmaya devam ediyor.

2018 – Savrukoğlu Ziraat Makinaları Makina Sanayi Ltd. Şti. ©  Tüm Hakları Saklıdır.

+90 (272) 221 10 99

info@savrukoglu.com.tr

error: Bilgi Güvenliği Nedeniyle İşleminize İzin Verilmemektedir. Anlayışınız İçin Teşekkürler.